Dünya için hayal kurmak-5 Haziran 2015 yazım

YEDİ MİLYAR HAYALİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN TEK BİR GEZEGENİMİZ VAR, DİKKATLİ TÜKETELİM

 

“Dünya’da yaşayan yedi milyar insanın tek bir hayali olsa ve bunların hepsinin gerçekleşmesini istesek şu an içinde yaşadığımız gezegen buna nasıl cevap verebilir? Aslında yer altı ve yerüstü kaynakları ile hala canlı olan ve içinde canlıları barındıran Dünyamız bir küre. Herşeyin bir sınır değeri ve ömrü var. Ama hala tüketmeye devam eden biz insanlar da varız. Sonuç: Birgün her şey sıfırlanabilir. O zaman dikkatli tüketmeliyiz.” Adnan Menderes Üniversitesi Şehir Sağlığını Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Şehir ve Halk Sağlığı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr.E.Didem Evci Kiraz 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamaya bu cümlelerle başladı. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bu seneki Dünya Çevre Günü sloganı “Yedi Milyar Hayali Gerçekleştirmek İçin Tek Bir Gezegenimiz Var, Dikkatli Tüketelim”. BM Genel Sekreteri tarafından güne özel verilen mesajda tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesine önemle vurgu yapılmakta. Bunun için daha az enerji, su ve diğer kaynakları kullanmak ; yanı sıra gıda israfına son vermek gerektiği belirtilmekte.  

Prof. Evci Kiraz “Verilen mesajlar bu yılın bir değişim, dönüşüm yılı olması ümidini taşıyor. Bu yıl itibariyle sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliğinde daha ileri adımlar atılmaya başlanması isteniyor. İnsan eliyle inşa edilen çevrelerin ekolojik etkileri, ayak izleri giderek çoğalıyor. Bunların çoğu kalıcı izler ve bizim seçimlerimizin bir sonucu. Bu nedenle daha dikkatli tüketelim.” diyerek, BM Çevre Programı İcra Direktörü Achim Steiner’in verdiği bilgilerin önemli olduğunu söyledi : “Her yıl total gıda üretiminin üçte biri-300 milyon ton- sadece “İSRAF”ediliyor. Bunun dünya ekonomisine maliyeti yılda bir trilyon dolar. Bugün yemek için masaya oturduğumuzda, durup,  önümüze gelen tabağın içindekilerin üretimi, temizlenmesi, hazırlanması ve tabağa konulması süreçlerinde harcanan suyu, enerjiyi ve bizden çok uzak gibi duran buzullardaki ayak izimizi düşünelim. Afiyet olsun.”